Mer. Satı YILDIZ'ın Kırkı - Malatya Fethiye
Anasayfa » Anlamlı Hikayeler
1854 yılında ABD Başkanı Franklin Pierce yazdığı bir mektupla Amerika’ya gelen beyaz göçmenlere toprak bulmak amacıyla Kızılderililerden toprak istemiş ve bu isteği kabul edilecek olursa Kızılderililere rahatlıkla yaşayabilecekleri bir bölgenin ayrılacağını bildirmiştir.
Topraklarının büyük bir bölümü zaten beyazlar tarafından zorla ellerinden alınmış olan Duwarmish Kızılderililerinin Reisi Seattle, bir söylemiyle ABD Başkanına yanıt vermiş ve bu yanıt mektup olarak ABD başkanına gönderilmiştir. Mektubun aslı Amerika, Seattle, Squamish Müzesi’nde korunmaktadır.
İnsan ve doğa diyalektiğini en güzel dile getiren metinlerden biri olarak günümüzde değeri daha çok anlaşılmaktadır. Son zamanlarda UNEP (Birleşmiş Milletler Çevre Koruma Teşkilatı) tarafından da yayınlanan bu mektup, çevre üzerine şimdiye dek bilinen en güzel ve en içten anlatım olarak tanımlanmıştır.
REİS SEATTLE’IN MEKTUBU:
Washington’daki Büyük Şef topraklarımızı satın almak istediğini bildiren sözünü göndermiş!.. Büyük Şef aynı zamanda dostluk ve iyi niyet sözlerini de göndermiş!.. Bu çok nazik bir davranış… Çünkü karşılık olarak bizim dostluğumuza hiç gereksinimi yok. Ama biz onun önerisini düşüneceğiz. Çünkü iyi biliyoruz ki eğer topraklarımızı satmazsak, beyaz adam silahlarla gelip onu gene elimizden alabilir. Ama biz bazı şeyleri anlamıyoruz. Gökyüzünü, toprağı, kayaların ısısını, nasıl olur da alıp satabilirsiniz? Bu düşünce bize garip geliyor! Eğer biz havanın tazeliğine ve suların pırıltılarına zaten sahip değilsek, siz onları nasıl satın alabilirsiniz?
Biz bunları belki de vahşi olduğumuz için anlayamıyoruz!.. Bu dünyanın her parçası benim insanlarım için kutsaldır. Her parlayan çam iğnesi, bütün o kumsallar ve sahiller, karanlık ormanlardaki sis, uçsuz bucaksız alanlar ve havada vızıldıyarak uçuşan her bir böcek, halkımızın anılarında kutsaldır. Ağaçların gövdelerinden sızan sular, Kızılderili’nin anılarını taşır. Beyaz adamın ölüleri, yıldızlar arasında yürümeye gittikleri vakit, doğdukları ülkeyi unuturlar. Halbuki bizim ölülerimiz bu güzel dünyayı asla unutmazlar. Çünkü o Kızılderili’nin anasıdır. Nasıl biz dünyanın bir parçası isek, o da bizim bir parçamızdır. Güzel kokulu çiçekler, bizim kızkardeşlerimizdir. Geyik, at, büyük kartal bunlar da bizim erkek kardeşimizdir. Kayalık tepeler, ıslak çayırlardaki damlalar, atın vücudundan bularlaşan ısı ve insan; hepsi aynı ailedendir. Öyleyse, Washington’daki Büyük Şef, topraklarımızı almak isterken bizden çok şey istemiş oluyor.
Büyük Şef bize rahatça yaşayabileceğimiz bir yer ayırdığını söylemiş. O bizim babamız ve biz de onun çocukları olacakmışız!.. Öyleyse topraklarımızı alma önerisini düşüneceğiz. Ama bu kolay olmayacak. Çünkü bu toprak bizim için önemlidir. Dereler ve nehirlerden akan pırıltılı sular, sadece su değildir. Onlar bizim atalarımızın kanıdır. Eğer toprağı size satarsak, onun kutsal olduğunu hatırlayınız ve bunu çocuklarınıza da öğretiniz. Göllerin berrak sularındaki her bir yansıma, halkımızın yaşamından olaylar ve anılar anlatır. Suyun mırıltısı, babalarımızın babalarının sesidir. Nehirler ise bizim erkek kardeşlerimizdir. Susuzluğumuzu giderirler, kanolarımızı taşırlar ve çocuklarımızı beslerler.
Eğer toprağımızı size satarsak hiçbir zaman unutmayın ve çocuklarınıza da öğretin ki, nehirler bizim olduğu kadar sizin de kardeşinizdir. Bu nedenle herhangi bir kardeşinize göstereceğiniz saygıyı nehirlere de göstermelisiniz.
Kızılderili her zaman, ilerleyen beyaz adamın önünde geri çekilmiştir. Tıpkı dağlardaki sisin sabah güneşi önünden kaçması gibi. Ama babalarımızın külleri kutsaldır. Mezarları kutsal topraklardır. Bu tepeler, ağaçlar dünyanın bu parçaları, bize sunulmuştur. Beyaz adamın bizim yollarımızı anlamadığını biliyoruz. Beyaz adam için, toprağın bir parçası diğeri ile aynıdır. O sadece geceleri bir hırsız gibi gelip, topraktan ihtiyacı olanı alıp giden bir yabancıdır. Aldıklarının kendinden parçalar olduğunun bilincinde değildir. Dünya onun anası değil düşmanıdır. Onu yendikçe ilerlemeye devam eder. Ve yolunda giderken babalarının mezarını geride bırakır. Buna da hiç aldırmaz. Dünyayı çocuklarından uzaklaştırır. Buna da aldırmaz. Babalarının mezarları, çocuklarının bu dünyadaki hakları unutulmuştur.
Beyaz adam, anası dünyaya ve kardeşi gökyüzüne sanki satın alınabilen veya yağma edilebilen bir mal gibi, koyunlara ve parlak boncuklara davrandığı gibi davranır. Onun bu iştahı ve hırsı bir gün dünyayı yiyip bitirecek ve geriye sadece çorak bir çöl bırakacaktır.
Bilmiyorum, bizim yollarımız sizinkilerden farklı. Sizin kentlerinizin gürültüsü bile Kızılderili’nin gözlerine acı verir. Beyaz adamın kentlerinde sakin yer yoktur. Orada bahar gelince yaprakların açılışını veya böceklerin kanat seslerini dinleyecek yer bulunmaz. Ama bu belki de benim vahşi olduğumdan ve anlamadığımdandır. Çünkü, takırtı bizim kulaklarımıza bir hakaret gibi gelir. İnsan eğer bir kuşun yalnız başına ağlayışını veya su birikintisi etrafında tartışan kurbağaların seslerini dinleyemezse, yaşamın ne anlamı kalır? Ben Kızılderiliyim… Bunlardan başkasını anlayamam…
Bir Kızılderili, su birikintisi üzerine vuran rüzgarın yumuşak sesini, yağmurun temizliğini, çam kokulu rüzgarı herşeye yeğler. Hayvanlar, ağaçlar, insanlar, hepsi aynı nefesi, aynı havayı paylaşır. Hava Kızılderililer için çok kutsaldır. Aldığı nefes, beyaz adamın dikkatini çekmiyor gibi. Beyaz adam, öleli uzun günler olmuş ve kötü kokuyla uyuşmuş gibidir. Ama eğer size toprağımızı satarsak, havanın bizim için çok değerli olduğunu hatırlamalısınız. Unutmamalısınız ki, hava sağladığı tüm yaşamla aynı ruhu taşır. Büyük babamıza ilk nefesi veren rüzgar, onun son soluğunu da kabul etmiştir ve aynı rüzgar çocuklarımıza yaşam ruhunu verir. Eğer size toprağımızı satarsak, çayırlardaki çiçeklerden tad alan rüzgarı koklamasını öğrenmelisiniz, onu korumalısınız ve kutsal tutmalısınız. Bu kokuya beyaz adamın bile gereksinmesi vardır.
Toprağımızı almak önerinizi düşüneceğiz. Eğer kabul etmeye karar verirsek, bir koşulumuz olacak: Beyaz adam bu toprağın hayvanlarına kardeşleri gibi davranacak… Kızılderililer sizin yollarınızı, sizin adetlerinizi anlamazlar. Çayırlarda çürüyen binlerce bufalo gördüm!.. Beyaz adamın, geçerken dumanlı demir attan vurup bıraktığı ve ne amaçla öldürdüğünü hala anlayamadığım binlerce bufalo.. Ben vahşiyim ve dumanlı demir atın bufalodan nasıl önemli olabileceğini anlayamıyorum!.. Ve biz vahşi olduğumuzdan bufaloyu yalnız aç kalmamak için öldürürüz. Hayvanlar olmadan insanlar nedir ki? Eğer bütün hayvanlar yok olsaydı, insan ruhu o büyük yalnızlığa dayanamaz ölürdü. Ayakları altındaki toprakların, büyük babalarımızın külleri olduğunu çocuklarınıza öğretmelisiniz. Toprağın, akrabalarımızın yaşamlarıyla dolu olduğunu çocuklarınıza söyleyiniz. Böylece toprağa saygı duyarlar.
Bizim çocuklarımıza öğrettiğimizi, siz de kendi çocuklarınıza öğretin: Dünya anamızdır. Dünyaya ne kötülük olursa, oğullarına da aynı kötülük olur. Eğer insanlar yere tükürürlerse, kendi yüzlerine tükürürler. Biz bunları biliyoruz. Dünya insanlara ait değildir. İnsanlar dünyaya aittir. Bütün her şey, aileyi bağlayan kan bağı gibi, birbirine bağlıdır.
Halkım için ayrılan bölgeye gitme önerinizi düşüneceğiz. Ayrı ve barış içinde yaşayacağız. Geri kalan günlerimizi nerede geçireceğimiz o kadar önemli değil artık. Çünkü çocuklarımız babalarının aşağılandığını görürler. Kalan günlerimiz çok olmayacaktır. Bir zamanlar sizin gibi güçlü olanların ve ormanlarda özgürce dolaşanların mezarları da kalmayacak. Onları anmak ve yaslarını tutmak için, bir zamanlar bu dünyada yaşamış olanların çocukları da kalmayacak… Bunun için neden yas tutalım?
Kabileleri insanlar yapar. İnsanlar gidince, kabileler de olmaz. Kızılderili de yok olur. Tıpkı denizin dalgaları gibi; insanlar gelir ve insanlar gider. Şimdi de sanki arkadaşıymış gibi kendisiyle konuşabilen Tanrısıyla birlikte beyaz adam gelmiştir. Bildiğim bir şey var ki, belki beyaz adam da bir gün bunu keşfedecektir. Siz nasıl şimdi bizim toprağımıza sahip çıkmak istiyorsanız ve sonunda sahip olduğunuza inanacaksanız, aynı şekilde Tanrınıza da sahip olduğunuza inanıyorsunuz. Ama hiçbir zaman olamayacaksınız!.. Eğer Tanrı sizin anlattığınız gibi gerçek Tanrı ise, sevecenliği yalnız beyaz adama olamaz.
Beyazlar da bir gün diğerleri gibi geçip gideceklerdir. Tıpkı denizin dalgaları gibi. Yatağına pislik yığmaya devam eden, bir gece kendi pisliğinde boğulacaktır.
Son, bize bir sırdır… Sizin getirdiğiniz gibi bir sonu biz anlayamıyoruz. Dipdiri tepelerin konuşan tellerle lekelendiğini, ormanın gizli köşelerini neden pek çok beyaz adamın kokusunun doldurduğunu, vahşi atların neden tutsak edildiğini, bufaloların neden katledildiğini biz anlamıyoruz. Böyle bir son bize bir şey anlatmıyor. Çalılıklar nereye gitmiş?.. Kartal nereye kaybolmuş?.. Hızlı koşan bir ata ve av avlamaya neden veda etmek gerecekmiş?.. Bütün bunlar ne demektir?.. Yaşamın sonu… Ve; herhalde yeniden yaşamaya çalışmanın başlangıcı…
Toprağımızı alma önerinizi düşüneceğiz. Kabul edersek, bu belki de bize vaat ettiğiniz bölge için olacaktır. Orada belki de kalan günlerimizi gönlümüzce yaşayabiliriz. Bu dünyada, son Kızılderili de yok olduğu zaman, yalnızca çayırlar üzerinde bulut gibi hareket eden bir anı kalacaktır. Bu kıyılar, bu ormanlar halkımın ruhunu koruyacaktır. Çünkü onlar bu dünyayı yeni doğan bir çocuk anasının yürek atışını nasıl severse, öyle severler… Öyle ise, toprağımızı alırsanız, onu bizim sevdiğimiz gibi seviniz. Onunla bizim ilgilendiğimiz gibi ilgileniniz. Anılarını da aynen saklayınız.
Onu çocuklarınız için; bütün gücünüzle, bütün aklınızla ve bütün kalbinizle koruyunuz ve seviniz. Göreceksiniz… Bütün bunlardan sonra, kardeş de olabiliriz.
Duwarmish Kızılderililerinin Reisi
Reis Seattle
| Bu haber 10942 defa okunmuştur.
2008 – Ahmet ASLAN: 400 EURO2008 – Diğer arkadaşlar: 600 EURO2008 – Toplam: 1000 EUROBitti2012 - Seyit ÇAĞLAR : 30 Euro 2012 - Aliman SEVİM : 40 Euro 2012 - Ali ASLAN : 10 Euro 2012 - Hasan AĞKAYA : 20 Euro 2012 - Ali ALTUNOK :20 Euro 2012 - Ali İhsan GÜLER : 50 Euro 2012 - Metin ÖKSÜZ : 30 Euro 2012 - Naki ÖKSÜZ : 20 Euro 2012 - Rıfat ÖKSÜZ : 50 Euro 2012 - Hüseyin ÖKSÜZ : 50 Euro 2012 -Murat İLHAN (Zeynal oğlu):50Euro 2012 - Fatma İLHAN (Hasan Kızı):10 Euro 2012 -Zeynep KORYÜREK:20 Euro 2012 - Elif GÜN :10 Euro 2012 - Piri İlhan (Minnet oğlu):30 Euro 2012 - Hüseyin YILMAZ (Güldalı oğlu):30 Euro 2012 - Turabi TEMİZ : 20 Euro 2012 - Hikmet GÜLER : 40 Euro 2012 - Hüseyin İLHAN (İbrahin oğlu):20 Euro 2012 - Hasan ÇEVİKER : 10 Euro 2012 - Zeynep GÖÇER : 20 Euro 2012 - Necmettin ÖKSÜZ : 20 Euro 2012 - Sultan AKKOYUN: 50 Euro 2012 - Ali Ekber PEKTAŞ : 20 Euro 2012 - Yusuf ALTUN : 20 Euro 2012 - Mehmet İNCE : 15 Euro 2012 - Mustafa(Vaylo) OLGUN:50 Euro 2012 - Ahmet OLGUN : 50 Euro 2012 - Hasan AKŞAHİN :10 Euro 2012 - Aliseydi UÇAR : 50 Euro 2012 - Veli ÇAĞLAR : 10 Euro 2012 - Fahri ÖKSÜZ : 20 Euro 2012 - Kasım YILMAZ : 50 Euro 2012 - Kadir ÇAĞLAR : 20 Euro 2012 - Hasan AKŞAHİN DEDE:10 Euro 2012 - Hacı ÖZSEVİM : 20 Euro 2012 - Duran AYDOĞAN:30 Euro 2012-Hüseyin Rahmi ÖZTÜRK:50 Euro 2012 - Ahmet ÖZTÜRK (Köln):30 Euro 2012 - Vahap ÇEVİKER :10 Euro 2012 - Kenan GÜVERCİN : 10 Euro 2012 - Sezai ALTUN : 10 uro 2012 - Bektaş AKŞAHİN : 20 Euro 2012 - Veli İLNCE : 10 Euro 2012 - Ziyade ŞENKAYA : 10Euro 2012 - Hasan KARAGÖZ :10 Euro 2012 - Hasan AKDOĞAN : 10 Euro 2012 - Hüseyin AKDOĞAN 10 Euro 2012 - Turan GÖÇER : 10 Euro 2012 - Cengiz SEVİM : 20 Euro 2012 - Bektaş Hacı AKŞAHİN:10 Euro 2012 - İsmail AĞKOÇ : 20 Euro 2012 - Aliekber AKKAYA : 20 Euro 2012 - Erdinç ASLAN : 10 Euro 2012 - Ali ARKADAŞ :10 Euro 2012 - Hasan (Fikriye) ÖZACAR:20 Euro 2012 - Ahmet KAYGUSUZ (Arguvan’lı):10 Euro 2012 - Avades ALTUN ( Der. Bşk.):50 Euro 2012 - Havaşin MARKET (Arguvan’lı):20 Euro 2012 - Hasan ÖKSÜZ : 10 Euro 2012 - Haydar ER (Müslüm oğlu):50 Euro 2012 - Tamam SOFU :10 Euro 2012 - Musa ÇİFTÇİLER: 10 Euro 2012 - REISE BIRO Firat, Ober-Ramstadt :20 Euro 2012 - Vahap ASLAN(Culfalı): 30 Euro 2012 - EURO SÜPER MARKET DARMSTADT:20 Euro 2012 - Hüseyin ER (Köln) : 50 Euro 2012 - Vedat ÇALIŞKANOĞLU: 5 Euro 2012 - Kamber ÇAKMAK : 5 Euro 2012 - Hüseyin AYDOĞDU (Şahin oğlu): 50 Euro 2012 - Meliha YÜCEL : 50 Euro 2012 - İsmail SEVİM (Haydar oğlu): 20 Euro 2012 - Necati-Zekine KILIÇ :20 Euro 2012 - Erdal ÇALIŞKANOĞLU: 20 Euro 2012 - Hüseyin ÇALIŞKANOĞLU (Süleyman oğlu) : 20 Euro 2012 - Yılmaz GÜLER: 20 Euro 2012 - Mehmet AKDOĞAN:20 Euro 2012 - Bektaş ile Hünkar ALTUN: 80 Euro 2012 - TOPLAM : 1915 EURO Bitti2015 - Eski bozulan makinenin sigortasından alınan:75 EURO2015 – Aliseydi KARGIN : 50 EURO2015 – Erdoğan BIÇAKCIOĞLU : 50 EURO2015 – Sefa ALTUN : 50 EURO2015 – Murat İLHAN (Sarhoş amcanın torunu):50 EURO2015 – Abbas PEKTAŞ (Yusuf oğlu): 50 EURO2015 – Yusuf ALTUN : 30 EURO2015 – Merdan ŞENOL : 50 EURO2015 – Hasan ALTUNOK (Hüseyin&Hatice oğlu) : 20 EURO2015 – Abbas KORYÜREK : 30 EURO2015 – Hasan KARAKOÇ (Donjuan'ın oğlu) : 20 EURO2015 – Piri SOFU : 10 EURO2015 – Haydar GÜN : 50 EURO2015 – Hacı ÖZSEVİM : 25 EURO2015 – Abbas ÖZSEVİM : 25 EURO2015 – Ali Ekber AKŞAHİN : 20 EURO2015 – Veli İNCE : 10 EURO2015 – Ali Agırdemir (Köln): 50 EURO2015 – Kasım YILMAZ : 50 EURO2015 – Hüseyin YILMAZ (Filip - Fattey bibini torunu):50 EURO2015 – Hüseyin ÇİFTÇİLER : 50 EURO2015 – Avades ALTUN : 50 EURO2015 – Ali İhsan UÇAR : 25 EURO2015 – Seyit ÇAĞLAR : 20 EURO2015 – Hüseyin AKKAYA ( Yeter Oğlu) : 20 EURO2015 – Piri İLHAN : 50 EURO2015 – Haydar ER : 50 EURO2015 – Hüseyin ÇAVUŞ(Igdırlı):10 EURO2015 – Naki ÖZSÜZ : 20 EURO2015 – Mesut İLHAN : 20 EURO2015 – Hüseyin ÖKSÜZ(Naki oğlu) : 20 EURO2015 – TOPLAM : 1075 EUROBitti 2012 - Sayfası…2015 Sayfası…
2008 – Ahmet ASLAN: 400 EURO
2008 – Diğer arkadaşlar: 600 EURO
2008 – Toplam: 1000 EURO
Bitti
2012 - Seyit ÇAĞLAR : 30 Euro
2012 - Aliman SEVİM : 40 Euro
2012 - Ali ASLAN : 10 Euro
2012 - Hasan AĞKAYA : 20 Euro
2012 - Ali ALTUNOK :20 Euro
2012 - Ali İhsan GÜLER : 50 Euro
2012 - Metin ÖKSÜZ : 30 Euro
2012 - Naki ÖKSÜZ : 20 Euro
2012 - Rıfat ÖKSÜZ : 50 Euro
2012 - Hüseyin ÖKSÜZ : 50 Euro
2012 -Murat İLHAN
(Zeynal oğlu):50Euro
2012 - Fatma İLHAN
(Hasan Kızı):10 Euro
2012 -Zeynep KORYÜREK:20 Euro
2012 - Elif GÜN :10 Euro
2012 - Piri İlhan
(Minnet oğlu):30 Euro
2012 - Hüseyin YILMAZ
(Güldalı oğlu):30 Euro
2012 - Turabi TEMİZ : 20 Euro
2012 - Hikmet GÜLER : 40 Euro
2012 - Hüseyin İLHAN
(İbrahin oğlu):20 Euro
2012 - Hasan ÇEVİKER : 10 Euro
2012 - Zeynep GÖÇER : 20 Euro
2012 - Necmettin ÖKSÜZ : 20 Euro
2012 - Sultan AKKOYUN: 50 Euro
2012 - Ali Ekber PEKTAŞ : 20 Euro
2012 - Yusuf ALTUN : 20 Euro
2012 - Mehmet İNCE : 15 Euro
2012 - Mustafa(Vaylo)
OLGUN:50 Euro
2012 - Ahmet OLGUN : 50 Euro
2012 - Hasan AKŞAHİN :10 Euro
2012 - Aliseydi UÇAR : 50 Euro
2012 - Veli ÇAĞLAR : 10 Euro
2012 - Fahri ÖKSÜZ : 20 Euro
2012 - Kasım YILMAZ : 50 Euro
2012 - Kadir ÇAĞLAR : 20 Euro
2012 - Hasan AKŞAHİN
DEDE:10 Euro
2012 - Hacı ÖZSEVİM : 20 Euro
2012 - Duran AYDOĞAN:30 Euro
2012-Hüseyin Rahmi
ÖZTÜRK:50 Euro
2012 - Ahmet ÖZTÜRK (Köln):30 Euro
2012 - Vahap ÇEVİKER :10 Euro
2012 - Kenan GÜVERCİN : 10 Euro
2012 - Sezai ALTUN : 10 uro
2012 - Bektaş AKŞAHİN : 20 Euro
2012 - Veli İLNCE : 10 Euro
2012 - Ziyade ŞENKAYA : 10Euro
2012 - Hasan KARAGÖZ :10 Euro
2012 - Hasan AKDOĞAN : 10 Euro
2012 - Hüseyin AKDOĞAN 10 Euro
2012 - Turan GÖÇER : 10 Euro
2012 - Cengiz SEVİM : 20 Euro
2012 - Bektaş Hacı AKŞAHİN:10 Euro
2012 - İsmail AĞKOÇ : 20 Euro
2012 - Aliekber AKKAYA : 20 Euro
2012 - Erdinç ASLAN : 10 Euro
2012 - Ali ARKADAŞ :10 Euro
2012 - Hasan (Fikriye)
ÖZACAR:20 Euro
2012 - Ahmet KAYGUSUZ
(Arguvan’lı):10 Euro
2012 - Avades ALTUN
( Der. Bşk.):50 Euro
2012 - Havaşin MARKET
(Arguvan’lı):20 Euro
2012 - Hasan ÖKSÜZ : 10 Euro
2012 - Haydar ER
(Müslüm oğlu):50 Euro
2012 - Tamam SOFU :10 Euro
2012 - Musa ÇİFTÇİLER: 10 Euro
2012 - REISE BIRO
Firat, Ober-Ramstadt :20 Euro
2012 - Vahap ASLAN(Culfalı): 30 Euro
2012 - EURO SÜPER MARKET
DARMSTADT:20 Euro
2012 - Hüseyin ER (Köln) : 50 Euro
2012 - Vedat ÇALIŞKANOĞLU: 5 Euro
2012 - Kamber ÇAKMAK : 5 Euro
2012 - Hüseyin AYDOĞDU
(Şahin oğlu): 50 Euro
2012 - Meliha YÜCEL : 50 Euro
2012 - İsmail SEVİM
(Haydar oğlu): 20 Euro
2012 - Necati-Zekine KILIÇ :20 Euro
2012 - Erdal ÇALIŞKANOĞLU: 20 Euro
2012 - Hüseyin ÇALIŞKANOĞLU
(Süleyman oğlu) : 20 Euro
2012 - Yılmaz GÜLER: 20 Euro
2012 - Mehmet AKDOĞAN:20 Euro
2012 - Bektaş ile Hünkar
ALTUN: 80 Euro
2012 - TOPLAM : 1915 EURO
2015 - Eski bozulan makinenin
sigortasından alınan:75 EURO
2015 – Aliseydi KARGIN : 50 EURO
2015 – Erdoğan BIÇAKCIOĞLU : 50 EURO
2015 – Sefa ALTUN : 50 EURO
2015 – Murat İLHAN
(Sarhoş amcanın torunu):50 EURO
2015 – Abbas PEKTAŞ
(Yusuf oğlu): 50 EURO
2015 – Yusuf ALTUN : 30 EURO
2015 – Merdan ŞENOL : 50 EURO
2015 – Hasan ALTUNOK
(Hüseyin&Hatice oğlu) : 20 EURO
2015 – Abbas KORYÜREK : 30 EURO
2015 – Hasan KARAKOÇ
(Donjuan'ın oğlu) : 20 EURO
2015 – Piri SOFU : 10 EURO
2015 – Haydar GÜN : 50 EURO
2015 – Hacı ÖZSEVİM : 25 EURO
2015 – Abbas ÖZSEVİM : 25 EURO
2015 – Ali Ekber AKŞAHİN : 20 EURO
2015 – Veli İNCE : 10 EURO
2015 – Ali Agırdemir (Köln): 50 EURO
2015 – Kasım YILMAZ : 50 EURO
2015 – Hüseyin YILMAZ
(Filip - Fattey bibini torunu):50 EURO
2015 – Hüseyin ÇİFTÇİLER : 50 EURO
2015 – Avades ALTUN : 50 EURO
2015 – Ali İhsan UÇAR : 25 EURO
2015 – Seyit ÇAĞLAR : 20 EURO
2015 – Hüseyin AKKAYA
( Yeter Oğlu) : 20 EURO
2015 – Piri İLHAN : 50 EURO
2015 – Haydar ER : 50 EURO
2015 – Hüseyin ÇAVUŞ
(Igdırlı):10 EURO
2015 – Naki ÖZSÜZ : 20 EURO
2015 – Mesut İLHAN : 20 EURO
2015 – Hüseyin ÖKSÜZ
(Naki oğlu) : 20 EURO
2015 – TOPLAM : 1075 EURO
2012 - Sayfası…
2015 Sayfası…
Sitemizin güncellenmesi devam etmekte.
2011 yılından bu güne kadar olan veriler işlendi; Açılmayan videoların sebebi, o videoların bulunduğu hesabımızı Youtube’nin silmesinden dolayıdır.
2011 yılı öncesine ait olan verilerin işlenmesi zaman alacak. Fakat hemen hemen geçmişe ait olan resimlerin tamamının kopyası var. Yakında onların tamamına nasıl ulaşacağınız açıklanacaktır.
Aradığınız eski haberleri bulmak için: Sayfamızın üst ve alt kısmındaki menüde “Arşiv” linkini tıklayınız. “Anahtar Kelime” karşılığına aradığınız haber başlığından bir iki kelime yazın, “Haber Ara” yı tıklayın.
Aradığınız kelime başlıkları sıralanacaktır. Büyük harfle aradığınızı bulamazsanız, küçük harflerle yazın.
Başka bir yolla “Google” ye yazıp arayın. Google sitemizdeki haberi bulur. Bütün bunlara rağmen aradığınız bulamazsanız,
Sitemizin alt ve üst kısmındaki "İletişim" menüsünü tıklayıp, bana mesaj gönderiniz.
Yazar isimlerinin sıralanması otomatik olarak, en son yazan yazarın en üste gelmesi şeklinde oluşmaktadır
2005 & 2024www.aliseydi-sevim.comaliseydisevim@gmail.com
OTOBÜS SEFERLERİ
MALATYA FETHİYE
06,10
07:15 08:30
09:45 11:00
13:30 14:45
16: 00 17:00
18:30 19:45
Tüm videolar
Prof.Dr. Sinan CANAN
İzlenme:8116
Mutlu Olmak: Özgür B
İzlenme:8224
Prof. Dr. Acar BALTA
İzlenme:7528
DOĞA İÇİN ÇAL 4 - AL
İzlenme:17938
Şerefle bitirilmesi gereken en asil görev hayattır.
Bir lokma ekmek ( ve zevk) için şerefini çiğnetmeye;
bir anlık eğlence için servetini tüketmeye,
bir zamanlık mevki için el ayak öpmeye,
insanları ezip geçmeye,
günlük menfaatler için onurunu terk etmeye,
bir kısım insanlara kızıp
tüm insanlara düşman olmaya değmez bu hayat!
Can Yücel
Fethiye'nin Dünyaya Açılan Penceresi Ekstrafikir.com mydesign haber temasıdır.