Anasayfa » Anlamlı Hikayeler
Bu sene(2023), Gelenekselleştirdiğimiz Aşure Lokması ve Muharrem Ayı Lokması yaptığımızda, görüşlerimi paylaşmak için bir zihin egzersizi yapmıştım. O, Muharrem Ayı ve Aşure Lokması yapılmadı... Bende, bu gün için “gündem dışı olsa da” gündemi aşan şeylerden bahsettiğimi düşündüğümden bu yazımı paylaşıyorum.
Ritus, ritüel, usul, erkan, adet... Belli günlerde, belli düzeneklerle belli hareketlerin, belli sözleri söyleyerek ve belli amaçları niyet ederek yapılan ibadettir... Bunlar ibadetlerin, adetlerin suretine dairdir. Bunlara inancın ahkâmı da denir. Birde inancın esrarı vardır. Yani amacı. Bu ritüeller insanın iç ve dış dünyasını etkileyerek, bu amacı, esrarı gerçekleştirmeyi hedefler.
Tasavvufta kadeh ve bade metaforu ile ifade edilir bu. Kadeh ritüelleri, bade ise insanın iç ve dünyasında cereyan eden hayatı, etkileyecek olanı simgeler. Hak’tan alınan Kelamı, hikmeti, halka aktarmanın aracıdır ritüeller ve bu ibadetler. Gelenek ve göreneklerin bir bakıma fonksiyonu da budur. Badeyi insanlara ulaştırmanın bin bir suretli kadehi, kabı vardır. Kapsız, kadehsiz bade insanlara aktarılamaz.
Bu gelenek ve görenekler ise, onları benimseyenlere bir kimlik, bir aidiyet sunar. Bu aidiyet onlara aynı zamanda, sağdan soldan esen bin bir türlü (kıblesiz)rüzgar sebebiyle savrulup gitmesini engellemek için kök sağlar.
Köklerinden koparılmış, savrulmuş gruplarsa kimliksizleşir, çağın toz dumanının içerisinde kaybolur gider.
Bu sebepten dolayı geleneği korumalıyız.
BİZCE AŞURE LOKMASI
(Ederler davasını; Bilmezler manasını)
Aşure çorbasının farklı farklı mitolojik anlatıları vardır. Biz ikisinden bahsedeceğiz. Özellikle, Kerbela olayı ile ilgili olan hikâyeyi konu edineceğiz. Tasavvuf, bir bakıma dinin, mitolojinin röntgeni, emarıdır. Biz de burada (Kamillerden esinlenerek) röntgen çekmeyi deneyeceğiz. Simgesel anlatım, yalnızca çok anlamalı değil, aynı zamanda çoklu anlamlıdır da. Olaya(yoruma) bunu dikkate alarak bakalım.
Aşure aşı, çorbası yada tatlısı... Nuh Tufanından sonra karaya oturmuş gemide bulunan “son” tahılların toplanıp (içine tatlandırıcı bitki özlerinin, şıralarının) birbirine karılarak yapıldığı “son” aş, çorbadır.
Kerbela da ise İmam Hüseyin ile mahiyetindekilerin Fırat suyundan tecrit edilerek kuşatılmasının “son” günü, elde kalan “son” tahılların (içine tatlandırıcı özleri olan bitkilerin şıralı olanlarında) birbirine karılması ile yapılan son aş yada çorbadır, Aşure. “Son” ibaresi burada önemlidir. Son, karanlıktan nura geçiş, “alaca” karanlığı temsil eden, gelişme, dönüşme aralığını temsil eder. Bu temsil suret manada Ehli Beytin son temsilcisi olan Zeynal Abidin’in Kerbela da kurtuluşunu ve bundan duyulan sevincin kutlanmasını da temsil eder. Fakat daha ötedir bu aşurenin manası.
Bu çorba, çorbanın yapıldığı yörede çok bulunan ve o yöredekiler için tadımlık olan, başka yörelerin farklı aroma ve lezzetlerini içeren tahıl ve bitki tohumlarınının da birbirlerine karılıp, içerisine şeker de ilave edilerek pişirilir. Kimi yörelerde bu tahıl sayısı önemsenir. Kimileri 12 sayısına özel bir önem verirler. Üçler, beşler, yediler kırklar... gibi sayılarda bizim sayı mistisizm dünyamızla ilgilidir. Bu sembolizm, sonsuzu sonluda sembolize etmekle ilgilidir.
Mesela, Arşimet’in “pi” sayısı, bu günkü hesaplara göre sekiz milyon basamağa kadar uzanmış. Bu hesap devam ettikçe sonsuza doğru uzanacağı söyleniyor. Fakat kısaca: Pİ (π=3,14) olarak özetlenmiştir.
Aşçı bu taneleri aynı koyar. Hangi danenin hangi sıcaklıkta ve hangi sürede pişeceklerini bilir. Bunun için ön hazırlıklar da yapılır. Mesela; yarma önceden ıslatılır. Her dane aynı anda kazana konulmaz. Her birine kazana konmadan önce (gerekiyorsa) ön ayrı ayrı muamele yapılır. En uzun sürede pişecek olan en başta konur. Şekerin hangi aşamada çorbaya katılacağı ve ne kadar süre ateş üzerinde kalacağı ve indirilip “ne kadar” demlendirileceğini-olgunlaşma sürecini-, aşçı bilir…
Böylece kazandaki çorba ve içerisinde bulunan taneler insanın hem sindirebileceği olgunluğa ve kıvama hem tadana haz vereceği “özgün” bir lezzete ve kokuya, hem de göze hitap eden güzel bir görüntüye ulaşır.
Matematikte, 0 ile 9 arasındaki sayı, sonsuzu sonluda sınırlamayı temsil eder. 0 ile 9 arasındaki sayılardan sonsuz formüller ile miktarlar üretilebilir. Bunun gibi, Allah’ın 99 adı da, sonsuzu sonluda ifade etmeyi sembolize eder. (Alevi Bektaşi inancında “kırklar” sembolizmini hatırlayınız. Kırkımız biriz, birimiz kırkız…)
Aşure lokmasına konan tohum(tane)ların sınırlı sayıdalığı,- misal olarak- sınırsız sayıdaki “tarih boyunca olmuş ve olacak olan” insanlar ile onların renk, milliyet, inanç, ideoloji, kültür, cinsiyet, sosyal statü… vb. farklılığını külliyen temsil eder.
Damlayı deryaya saldık biz bugün
Derya olan anlar bizi
Hayvan nice anlar
Hayran olan anlar bizi
N. Mısri
Aşçı; her dane ve meyveyi öyle bir sıcaklık seviyesinde ve sürede pişirir ki, bu seviyede, kıvamda hem kazandaki bütün tohum ve meyveler hem suretini hem de kendine özgü lezzet ve aromasını korur. Pişmenin belli bir aşamasında çorbaya eklenen şeker, jöleleşir ve pişme sürecinde hem kazandaki bütün danelere sirayet eder onlara lezzet katar, hem de her daneden bir lezzet ve koku alıp diğer danelere sunar.
Böylece hem nohut, nohut suretini ve belli ölçüde özünü; koku ve lezzetini korur hem de jöle aracılığı ile diğer danelerin koku ve lezzeti ile lezzet alışverişine girer. Sonuçta nohut hem nohuttur, hemde diğer danelerden bir şeyler almış, diğerlerine de kendinden bir şeyler katmış bir mertebeye ulaşmıştır. Süreç itibariyle o an nohut, hem nohut hem de nohut değildir artık. O, kazana girmeden önceki nohut değildir bir bakıma, halden hale girmiş ve girmekte olan “bütünlük” içerinde aynı zamanda “bir”dir- yani hem nohuttur, hem de kazanda bulunan bütün danelerle alış veriş yapmış-ve yapmakta olan-, onların tamamını temsil eden, bir özgünlük kazanmıştır...
Konferans, nutuk, eğitim, öğretim… türü konuşma ile yapılan iletişim yalın bir bilgi aktarımı ve alışverişidir. Bu muhabbet değildir. Sözlü iletişimin muhabbet olabilmesi için bu bilgiye duygu, gönülden bir esintinin, sevginin eşlik etmesi gerekir. Birbirini seven insanların bilgi ve duygu alışverişidir muhabbet. Muhabbette bulunanlara bundan dolayı musahip denir. Musahiplik denklik demektir. Aynı idealden dolayı birliktelikleri de onları yol kardeşi yapar. Bu muhabbet, sohbet Hakk’ın ikramının halka sunulduğu ve onları kendinden geçiren, mest ve cezbeden bir söylemdir. Çokluğun “bir”i temaşası, hal ve lezzet alışverişi. Aşure içindeki daneler, şekerin oluşturduğu jöle aracılığı ile birbirleri ile muhabbet eder, lezzet alışverişi yaparlar.
Alevi- Bektaşi inancı, insanlık alemine homojen ve heterojen bir yapı olarak bakmadığı gibi mozaik olarak bakmaz. Mozaikler arasında beton vardır ve katıdır. Biri ile diğeri arasında birbirini zenginleştiren ve geliştiren bir iletişim ve etkileşime izin verilemez, bu yol kapalıdır, mozaikte- çimentonun katılığından dolayı. Homojenlikte ise şeyler suretlerini olduğu gibi özünü de bir bakıma kaybeder. Aşure metaforunda ise her şey hem kendiliğini-bencilliğini değil-özgür ve özgünlüğünü korur, hem de birbirleri arasında lezzet, sevgi alışverişi hali mevcuttur. Bağdaşık bir yapıdır bu alem. Bağdaşma ve kaynaşma hedeflenir. Birbirine muhtaçların birbirini aşkla tamamlama Cemi, muhabbeti, ibadetidir bu.(Bağdaşma ve kaynaşma kümelerin, birleşik kümesini temsil manasındadır.)
Kadim Bilgeliğin zirvesidir, kendini bilmek(tanımak-irfan), “özgür ve özgün bir ben” olmak. Hatırlayınız, “Kendini bilen Rabbini bilir,” düsturunu. Kendinde Hakk’ı gören, Hakkı herkes de ve her yerde görür. Kendini bilmek, kendi benliğinde Hakk’ı bilmek ise Hakk olmak, hem hakikati hemde kendinde ve alemde mündemiç olan adaleti ve barışı bilmeyi –ilimi- zorunlu kılar.
Adalet olanı olduğu gibi görmek ve (kendinle öteki arasındaki denge ve düzeni) kabul etmek ise, (mesela)nohutu, fasulye benzetmek yada fasulye yapmak onun kalıbına dökmek, suretini ve özünü dönüştürmek,(kısacası onu yok etmek) adil olamaz. Adaletin olmadığı yerde barış olmaz. DEVAMI AŞAĞIDAKİ BOX DA.
| Bu haber 4018 defa okunmuştur.
2008 – Ahmet ASLAN: 400 EURO2008 – Diğer arkadaşlar: 600 EURO2008 – Toplam: 1000 EUROBitti2012 - Seyit ÇAĞLAR : 30 Euro 2012 - Aliman SEVİM : 40 Euro 2012 - Ali ASLAN : 10 Euro 2012 - Hasan AĞKAYA : 20 Euro 2012 - Ali ALTUNOK :20 Euro 2012 - Ali İhsan GÜLER : 50 Euro 2012 - Metin ÖKSÜZ : 30 Euro 2012 - Naki ÖKSÜZ : 20 Euro 2012 - Rıfat ÖKSÜZ : 50 Euro 2012 - Hüseyin ÖKSÜZ : 50 Euro 2012 -Murat İLHAN (Zeynal oğlu):50Euro 2012 - Fatma İLHAN (Hasan Kızı):10 Euro 2012 -Zeynep KORYÜREK:20 Euro 2012 - Elif GÜN :10 Euro 2012 - Piri İlhan (Minnet oğlu):30 Euro 2012 - Hüseyin YILMAZ (Güldalı oğlu):30 Euro 2012 - Turabi TEMİZ : 20 Euro 2012 - Hikmet GÜLER : 40 Euro 2012 - Hüseyin İLHAN (İbrahin oğlu):20 Euro 2012 - Hasan ÇEVİKER : 10 Euro 2012 - Zeynep GÖÇER : 20 Euro 2012 - Necmettin ÖKSÜZ : 20 Euro 2012 - Sultan AKKOYUN: 50 Euro 2012 - Ali Ekber PEKTAŞ : 20 Euro 2012 - Yusuf ALTUN : 20 Euro 2012 - Mehmet İNCE : 15 Euro 2012 - Mustafa(Vaylo) OLGUN:50 Euro 2012 - Ahmet OLGUN : 50 Euro 2012 - Hasan AKŞAHİN :10 Euro 2012 - Aliseydi UÇAR : 50 Euro 2012 - Veli ÇAĞLAR : 10 Euro 2012 - Fahri ÖKSÜZ : 20 Euro 2012 - Kasım YILMAZ : 50 Euro 2012 - Kadir ÇAĞLAR : 20 Euro 2012 - Hasan AKŞAHİN DEDE:10 Euro 2012 - Hacı ÖZSEVİM : 20 Euro 2012 - Duran AYDOĞAN:30 Euro 2012-Hüseyin Rahmi ÖZTÜRK:50 Euro 2012 - Ahmet ÖZTÜRK (Köln):30 Euro 2012 - Vahap ÇEVİKER :10 Euro 2012 - Kenan GÜVERCİN : 10 Euro 2012 - Sezai ALTUN : 10 uro 2012 - Bektaş AKŞAHİN : 20 Euro 2012 - Veli İLNCE : 10 Euro 2012 - Ziyade ŞENKAYA : 10Euro 2012 - Hasan KARAGÖZ :10 Euro 2012 - Hasan AKDOĞAN : 10 Euro 2012 - Hüseyin AKDOĞAN 10 Euro 2012 - Turan GÖÇER : 10 Euro 2012 - Cengiz SEVİM : 20 Euro 2012 - Bektaş Hacı AKŞAHİN:10 Euro 2012 - İsmail AĞKOÇ : 20 Euro 2012 - Aliekber AKKAYA : 20 Euro 2012 - Erdinç ASLAN : 10 Euro 2012 - Ali ARKADAŞ :10 Euro 2012 - Hasan (Fikriye) ÖZACAR:20 Euro 2012 - Ahmet KAYGUSUZ (Arguvan’lı):10 Euro 2012 - Avades ALTUN ( Der. Bşk.):50 Euro 2012 - Havaşin MARKET (Arguvan’lı):20 Euro 2012 - Hasan ÖKSÜZ : 10 Euro 2012 - Haydar ER (Müslüm oğlu):50 Euro 2012 - Tamam SOFU :10 Euro 2012 - Musa ÇİFTÇİLER: 10 Euro 2012 - REISE BIRO Firat, Ober-Ramstadt :20 Euro 2012 - Vahap ASLAN(Culfalı): 30 Euro 2012 - EURO SÜPER MARKET DARMSTADT:20 Euro 2012 - Hüseyin ER (Köln) : 50 Euro 2012 - Vedat ÇALIŞKANOĞLU: 5 Euro 2012 - Kamber ÇAKMAK : 5 Euro 2012 - Hüseyin AYDOĞDU (Şahin oğlu): 50 Euro 2012 - Meliha YÜCEL : 50 Euro 2012 - İsmail SEVİM (Haydar oğlu): 20 Euro 2012 - Necati-Zekine KILIÇ :20 Euro 2012 - Erdal ÇALIŞKANOĞLU: 20 Euro 2012 - Hüseyin ÇALIŞKANOĞLU (Süleyman oğlu) : 20 Euro 2012 - Yılmaz GÜLER: 20 Euro 2012 - Mehmet AKDOĞAN:20 Euro 2012 - Bektaş ile Hünkar ALTUN: 80 Euro 2012 - TOPLAM : 1915 EURO Bitti2015 - Eski bozulan makinenin sigortasından alınan:75 EURO2015 – Aliseydi KARGIN : 50 EURO2015 – Erdoğan BIÇAKCIOĞLU : 50 EURO2015 – Sefa ALTUN : 50 EURO2015 – Murat İLHAN (Sarhoş amcanın torunu):50 EURO2015 – Abbas PEKTAŞ (Yusuf oğlu): 50 EURO2015 – Yusuf ALTUN : 30 EURO2015 – Merdan ŞENOL : 50 EURO2015 – Hasan ALTUNOK (Hüseyin&Hatice oğlu) : 20 EURO2015 – Abbas KORYÜREK : 30 EURO2015 – Hasan KARAKOÇ (Donjuan'ın oğlu) : 20 EURO2015 – Piri SOFU : 10 EURO2015 – Haydar GÜN : 50 EURO2015 – Hacı ÖZSEVİM : 25 EURO2015 – Abbas ÖZSEVİM : 25 EURO2015 – Ali Ekber AKŞAHİN : 20 EURO2015 – Veli İNCE : 10 EURO2015 – Ali Agırdemir (Köln): 50 EURO2015 – Kasım YILMAZ : 50 EURO2015 – Hüseyin YILMAZ (Filip - Fattey bibini torunu):50 EURO2015 – Hüseyin ÇİFTÇİLER : 50 EURO2015 – Avades ALTUN : 50 EURO2015 – Ali İhsan UÇAR : 25 EURO2015 – Seyit ÇAĞLAR : 20 EURO2015 – Hüseyin AKKAYA ( Yeter Oğlu) : 20 EURO2015 – Piri İLHAN : 50 EURO2015 – Haydar ER : 50 EURO2015 – Hüseyin ÇAVUŞ(Igdırlı):10 EURO2015 – Naki ÖZSÜZ : 20 EURO2015 – Mesut İLHAN : 20 EURO2015 – Hüseyin ÖKSÜZ(Naki oğlu) : 20 EURO2015 – TOPLAM : 1075 EUROBitti 2012 - Sayfası…2015 Sayfası…
2008 – Ahmet ASLAN: 400 EURO
2008 – Diğer arkadaşlar: 600 EURO
2008 – Toplam: 1000 EURO
Bitti
2012 - Seyit ÇAĞLAR : 30 Euro
2012 - Aliman SEVİM : 40 Euro
2012 - Ali ASLAN : 10 Euro
2012 - Hasan AĞKAYA : 20 Euro
2012 - Ali ALTUNOK :20 Euro
2012 - Ali İhsan GÜLER : 50 Euro
2012 - Metin ÖKSÜZ : 30 Euro
2012 - Naki ÖKSÜZ : 20 Euro
2012 - Rıfat ÖKSÜZ : 50 Euro
2012 - Hüseyin ÖKSÜZ : 50 Euro
2012 -Murat İLHAN
(Zeynal oğlu):50Euro
2012 - Fatma İLHAN
(Hasan Kızı):10 Euro
2012 -Zeynep KORYÜREK:20 Euro
2012 - Elif GÜN :10 Euro
2012 - Piri İlhan
(Minnet oğlu):30 Euro
2012 - Hüseyin YILMAZ
(Güldalı oğlu):30 Euro
2012 - Turabi TEMİZ : 20 Euro
2012 - Hikmet GÜLER : 40 Euro
2012 - Hüseyin İLHAN
(İbrahin oğlu):20 Euro
2012 - Hasan ÇEVİKER : 10 Euro
2012 - Zeynep GÖÇER : 20 Euro
2012 - Necmettin ÖKSÜZ : 20 Euro
2012 - Sultan AKKOYUN: 50 Euro
2012 - Ali Ekber PEKTAŞ : 20 Euro
2012 - Yusuf ALTUN : 20 Euro
2012 - Mehmet İNCE : 15 Euro
2012 - Mustafa(Vaylo)
OLGUN:50 Euro
2012 - Ahmet OLGUN : 50 Euro
2012 - Hasan AKŞAHİN :10 Euro
2012 - Aliseydi UÇAR : 50 Euro
2012 - Veli ÇAĞLAR : 10 Euro
2012 - Fahri ÖKSÜZ : 20 Euro
2012 - Kasım YILMAZ : 50 Euro
2012 - Kadir ÇAĞLAR : 20 Euro
2012 - Hasan AKŞAHİN
DEDE:10 Euro
2012 - Hacı ÖZSEVİM : 20 Euro
2012 - Duran AYDOĞAN:30 Euro
2012-Hüseyin Rahmi
ÖZTÜRK:50 Euro
2012 - Ahmet ÖZTÜRK (Köln):30 Euro
2012 - Vahap ÇEVİKER :10 Euro
2012 - Kenan GÜVERCİN : 10 Euro
2012 - Sezai ALTUN : 10 uro
2012 - Bektaş AKŞAHİN : 20 Euro
2012 - Veli İLNCE : 10 Euro
2012 - Ziyade ŞENKAYA : 10Euro
2012 - Hasan KARAGÖZ :10 Euro
2012 - Hasan AKDOĞAN : 10 Euro
2012 - Hüseyin AKDOĞAN 10 Euro
2012 - Turan GÖÇER : 10 Euro
2012 - Cengiz SEVİM : 20 Euro
2012 - Bektaş Hacı AKŞAHİN:10 Euro
2012 - İsmail AĞKOÇ : 20 Euro
2012 - Aliekber AKKAYA : 20 Euro
2012 - Erdinç ASLAN : 10 Euro
2012 - Ali ARKADAŞ :10 Euro
2012 - Hasan (Fikriye)
ÖZACAR:20 Euro
2012 - Ahmet KAYGUSUZ
(Arguvan’lı):10 Euro
2012 - Avades ALTUN
( Der. Bşk.):50 Euro
2012 - Havaşin MARKET
(Arguvan’lı):20 Euro
2012 - Hasan ÖKSÜZ : 10 Euro
2012 - Haydar ER
(Müslüm oğlu):50 Euro
2012 - Tamam SOFU :10 Euro
2012 - Musa ÇİFTÇİLER: 10 Euro
2012 - REISE BIRO
Firat, Ober-Ramstadt :20 Euro
2012 - Vahap ASLAN(Culfalı): 30 Euro
2012 - EURO SÜPER MARKET
DARMSTADT:20 Euro
2012 - Hüseyin ER (Köln) : 50 Euro
2012 - Vedat ÇALIŞKANOĞLU: 5 Euro
2012 - Kamber ÇAKMAK : 5 Euro
2012 - Hüseyin AYDOĞDU
(Şahin oğlu): 50 Euro
2012 - Meliha YÜCEL : 50 Euro
2012 - İsmail SEVİM
(Haydar oğlu): 20 Euro
2012 - Necati-Zekine KILIÇ :20 Euro
2012 - Erdal ÇALIŞKANOĞLU: 20 Euro
2012 - Hüseyin ÇALIŞKANOĞLU
(Süleyman oğlu) : 20 Euro
2012 - Yılmaz GÜLER: 20 Euro
2012 - Mehmet AKDOĞAN:20 Euro
2012 - Bektaş ile Hünkar
ALTUN: 80 Euro
2012 - TOPLAM : 1915 EURO
2015 - Eski bozulan makinenin
sigortasından alınan:75 EURO
2015 – Aliseydi KARGIN : 50 EURO
2015 – Erdoğan BIÇAKCIOĞLU : 50 EURO
2015 – Sefa ALTUN : 50 EURO
2015 – Murat İLHAN
(Sarhoş amcanın torunu):50 EURO
2015 – Abbas PEKTAŞ
(Yusuf oğlu): 50 EURO
2015 – Yusuf ALTUN : 30 EURO
2015 – Merdan ŞENOL : 50 EURO
2015 – Hasan ALTUNOK
(Hüseyin&Hatice oğlu) : 20 EURO
2015 – Abbas KORYÜREK : 30 EURO
2015 – Hasan KARAKOÇ
(Donjuan'ın oğlu) : 20 EURO
2015 – Piri SOFU : 10 EURO
2015 – Haydar GÜN : 50 EURO
2015 – Hacı ÖZSEVİM : 25 EURO
2015 – Abbas ÖZSEVİM : 25 EURO
2015 – Ali Ekber AKŞAHİN : 20 EURO
2015 – Veli İNCE : 10 EURO
2015 – Ali Agırdemir (Köln): 50 EURO
2015 – Kasım YILMAZ : 50 EURO
2015 – Hüseyin YILMAZ
(Filip - Fattey bibini torunu):50 EURO
2015 – Hüseyin ÇİFTÇİLER : 50 EURO
2015 – Avades ALTUN : 50 EURO
2015 – Ali İhsan UÇAR : 25 EURO
2015 – Seyit ÇAĞLAR : 20 EURO
2015 – Hüseyin AKKAYA
( Yeter Oğlu) : 20 EURO
2015 – Piri İLHAN : 50 EURO
2015 – Haydar ER : 50 EURO
2015 – Hüseyin ÇAVUŞ
(Igdırlı):10 EURO
2015 – Naki ÖZSÜZ : 20 EURO
2015 – Mesut İLHAN : 20 EURO
2015 – Hüseyin ÖKSÜZ
(Naki oğlu) : 20 EURO
2015 – TOPLAM : 1075 EURO
2012 - Sayfası…
2015 Sayfası…
DUYURU: Mer. Efendi İLHAN'ın Kırkı - Malatya Fetiye
DUYURU: Mer. Efendi İLHAN'ın Kırkı - Malatya F...
Sitemizin güncellenmesi devam etmekte.
2011 yılından bu güne kadar olan veriler işlendi; Açılmayan videoların sebebi, o videoların bulunduğu hesabımızı Youtube’nin silmesinden dolayıdır.
2011 yılı öncesine ait olan verilerin işlenmesi zaman alacak. Fakat hemen hemen geçmişe ait olan resimlerin tamamının kopyası var. Yakında onların tamamına nasıl ulaşacağınız açıklanacaktır.
Aradığınız eski haberleri bulmak için: Sayfamızın üst ve alt kısmındaki menüde “Arşiv” linkini tıklayınız. “Anahtar Kelime” karşılığına aradığınız haber başlığından bir iki kelime yazın, “Haber Ara” yı tıklayın.
Aradığınız kelime başlıkları sıralanacaktır. Büyük harfle aradığınızı bulamazsanız, küçük harflerle yazın.
Başka bir yolla “Google” ye yazıp arayın. Google sitemizdeki haberi bulur. Bütün bunlara rağmen aradığınız bulamazsanız,
Sitemizin alt ve üst kısmındaki "İletişim" menüsünü tıklayıp, bana mesaj gönderiniz.
Yazar isimlerinin sıralanması otomatik olarak, en son yazan yazarın en üste gelmesi şeklinde oluşmaktadır
2005 & 2024www.aliseydi-sevim.comaliseydisevim@gmail.com
OTOBÜS SEFERLERİ
MALATYA FETHİYE
06,10
07:15 08:30
09:45 11:00
13:30 14:45
16: 00 17:00
18:30 19:45
Tüm videolar
Prof.Dr. Sinan CANAN
İzlenme:7894
Mutlu Olmak: Özgür B
İzlenme:8076
Prof. Dr. Acar BALTA
İzlenme:7364
DOĞA İÇİN ÇAL 4 - AL
İzlenme:17778
Şerefle bitirilmesi gereken en asil görev hayattır.
Bir lokma ekmek ( ve zevk) için şerefini çiğnetmeye;
bir anlık eğlence için servetini tüketmeye,
bir zamanlık mevki için el ayak öpmeye,
insanları ezip geçmeye,
günlük menfaatler için onurunu terk etmeye,
bir kısım insanlara kızıp
tüm insanlara düşman olmaya değmez bu hayat!
Can Yücel
Fethiye'nin Dünyaya Açılan Penceresi Ekstrafikir.com mydesign haber temasıdır.